Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda Haksız Rekabet Hükümleri
Kasım 2011 Haksız rekabet hükümleri, 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nun (“YTTK”) 54 ila 63 üncü maddeleri ile düzenlenmektedir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TK”) haksız rekabeti, aldatıcı hareket veya dürüstlük kurallarına aykırı diğer şekillerde ekonomik rekabetin kötüye kullanılması olarak tanımlamaktadır. YTTK kapsamında yapılan tanımlama TK’daki tanımdan farklı olarak, haksız rekabet fiillerinin kimler arasında gerçekleşebileceğini de belirlemektedir. Buna göre, rakipler veya tedarikçilerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı ve dürüstlük kuralına aykırı davranış ve ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. Bu kapsama giren her türlü fiil haksız rekabet teşkil edecektir. Başka bir işletmeye ait ürünlerin taklit edilmesi, rakip markaların taklit edilmesi, kendi ürünlerinin kalitesine yönelik olarak aldatıcı reklâmlar yapılması, ürünlerde veya işletmede olmayan nitelikleri varmış gibi göstererek aldatıcı ad ve işaretler kullanılması haksız rekabet teşkil eden hallerdendir. Kanundaki düzenlemelerin amacı, piyasadaki tüm katılımcıların menfaatine dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olarak belirtilmiştir. YTTK, gerek tanım gerekse amaç maddesinde belirtildiği gibi, haksız rekabet hükümlerinin uygulama alanını genişletmek ve yalnızca rakipler arasında uygulanmasının önüne geçmek amacı gütmektedir.
Haksız Rekabet Halleri
YTTK’nın 55inci maddesi, haksız rekabet hallerini altı ana başlık altında saymaktadır. Ancak maddede belirtilen bu haller tahdidi değildir. Maddede belirtilen hallere baktığımızda, TK’ya oranla örnek sayısının artırıldığı ve özellikle salt rakipleri koruyucu değil, tüketicileri ve kamu menfaatlerini korumayı amaçlayan örneklere yer verildiği görülmektedir. Diğer bir yenilik ise, maddede sayılan haller arasında haksız genel işlem şartlarını içeren hallere de yer verilmesidir. Maddede listelenen haksız rekabet halleri aşağıda kısaca belirtilmiştir:
Dürüstlük Kuralına Aykırı Davranış ve Uygulamalar:
1 Başkasının işletmesini, iş ürünlerini veya faaliyetlerini yanlış veya yanıltıcı olacak şekilde kötülemek,
2 Kendi işletmesi, iş ürünleri veya faaliyetleri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak,
3 Paye, diploma veya ödül aldığı zannını uyandırmaya çalışmak veya yanıltıcı meslek adları ve sembolleri kullanmak,
4 Başkasının iş ürünleri veya faaliyetleri ile karıştırılmaya yol açmak,
5 Kendisini, iş ürünlerini, fiyatlarını gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini gereksiz yere kötüleyici veya onun tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştırmak,
6 Tedarik fiyatının altında ürün satarak müşterilerini, kendisinin veya rakiplerinin yeteneği hakkında yanıltmak;
7 Müşteriyi ek edimler sunarak ürünün gerçek değeri hakkında yanıltmak,
8 Müşterinin karar verme özgürlüğünü saldırgan satış yöntemleri ile sınırlamak,
9 İş ürünlerinin veya faaliyetlerin özelliklerini, miktarını, kullanım amaçlarını, yararlarını veya tehlikelerini gizlemek ve bu şekilde müşteriyi yanıltmak,
10 Taksitle satım veya benzeri hukuki işlemlere ilişkin ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek ve fiyat veya maliyet bilgilerini açıkça vermemek,
11 Tüketici kredilerine ilişkin ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek veya kredilerin net tutarlarına, toplam giderlerine, efektif yıllık faizlerine ilişkin açık beyanlarda bulunmamak,
12 Taksitle satım veya tüketici kredisi sözleşmelerinin konusu, fiyatı, ödeme şartları, sözleşme süresi, müşterinin belli haklarına dair eksik veya yanlış bilgiler içeren sözleşme formülleri kullanmak.
Sözleşmeyi İhlale veya Sona Erdirmeye Yönelten Davranış ve Uygulamalar:
1 Müşterilerle sözleşme yapabilmek için, onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek,
2 Üçüncü kişilerin işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı kişilerine haksız yararlar teklif ederek kendisine veya başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak,
3 İşçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek,
4 Sözleşme yapabilmek için, taksitle satış, peşin satış veya tüketici kredisi sözleşmesi yapmış kişiyi, bu sözleşmeden caymaya veya sözleşmeyi feshetmeye yöneltmek.
Başkalarının İş Ürünlerinden Yetkisiz Yararlanma Halleri:
1 Kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak,
2 Üçüncü kişilere ait teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak,
3 Başkasına ait pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleriyle devralarak yararlanmak.
Üretim ve İş Sırlarını Hukuka Aykırı Olarak İfşa Etmek
İş Şartlarına Uymamak
Dürüstlük Kuralına Aykırı İşlem Şartları Kullanmak
1 Doğrudan veya yorum yoluyla uygulanacak kanuni düzenlemeden önemli ölçüde ayrılan veya
2 Sözleşmenin niteliğine önemli ölçüde aykırı haklar ve borçlar dağılımını öngören, önceden yazılmış genel işlem şartlarını kullanmak.
Açılabilecek Davalar
YTTK’nın 56. maddesi, haksız rekabet halinin varlığı halinde açılabilecek davaları belirtmiştir. Bu davalar şu şekildedir:
Tespit Davası: Tespit davası, sadece haksız rekabet halinin tespitine yönelik bir davadır. Bu dava, haksız rekabetin tespitinin dahi yeterli olabileceği durumlar için öngörülmüştür.
Haksız Rekabetin Men’i Davası: Bu dava ile mevcut bir haksız rekabet fiiline son verilmesi amaçlanmaktadır. Bu dava, devam eden haksız rekabet ihlalleri için öngörülmüştür.
Haksız Rekabetin Ref’i Davası: Eski hale iade davası niteliğinde olan bu dava, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına veya haksız rekabet fiili yanlış ve yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesine yönelik olarak öngörülmüştür. Söz konusu dava ile haksız rekabete yol açan fiilin piyasada görülen bütün olumsuz tesirlerinin gündeme getirilmesi gerekir. Yanlış ve yanıltıcı beyanların düzeltilmesi bu dava yoluyla sağlanabilir. Ancak bu davanın bir tazmin niteliği bulunmamaktadır. Bununla beraber ref davası ile tazminat davası birlikte de açılabilir.
Tazminat Davası: Tazminat davası, maddi ve manevi tazminat davası olarak iki şekilde açılabilir. Tazminat davası ile haksız rekabet fiilinden zarar gören kimse, gördüğü zararın tazmin edilmesini talep edebilecektir. Bu davanın açılması, failin kusuruna ve davacının zararına bağlıdır. Bu davada, davacı hem failin kusurlu olduğunu, hem zarar miktarını, hem de illiyet bağını ispat edecektir. Zararın ispatlanması her zaman kolay olmamaktadır. Bu sebeple maddi tazminat davasında zararın tespitine yönelik olarak TTK md. 56/1(e)’de “…haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verebilir.” ifadesi öngörülmüştür. Bu durumda, davacının talebi üzerine hâkim, davalının kârı oranında tazminata hükmedebilecektir.
Haksız rekabet fiiline karşı olarak manevi tazminat davası açılması imkânı da bulunmaktadır. Manevi tazminat davası Türk Borçlar Kanunu’nun 58inci maddesi uyarınca açılabilecektir. Bu durumda hâkim, belirli bir tazminatın ödenmesine veya fiilin kınanmasına ve bu kararın basın yolu ile ilanına da hükmedebilir. İlanın kapsam ve şekline hâkim karar verirse de, uygulamada bu ilan günlük gazetelerde yapılmaktadır.
Davalar bakımından öngörülen yeniliklerden biri, ekonomik çıkarları zarar gören veya tehlikeye giren müşterilerin de bu davaları açabileceğinin kanunda açıkça belirtilmiş olmasıdır. Ayrıca yine yukarıda ilk üç sırada sayılan davanın odalar, meslek birlikleri ve tüketicinin ekonomik çıkarlarını korumaya yönelik sivil toplum kuruluşları tarafından da açılabileceği açıkça belirtilmiştir. Böylece kanun, işbu düzenlemelerin yalnızca rakipleri korumaya yönelmediğini açıkça ortaya koymuş ve işbu davaların yalnızca rakipler tarafından açılabileceği yönündeki dar yorumu engellemiştir.
Zamanaşımı
Haksız rekabet hallerine ilişkin yukarıda sayılan davalar, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl içinde ve herhalde fiilin işlenmesinden itibaren üç yıl içinde açılmalıdır. YTTK 60ıncı maddesi ile ayrıca Ceza Kanunu’na atıf yapmak sureti ile fiilin aynı zamanda Ceza Kanunu’nda düzenlenmiş bir suç olması durumunda daha uzun zamanaşımı süresi öngörülmüş ise, bu zamanaşımı süresine tabi olacağını belirtmektedir.
Sonuç
Yukarıda sıralanan hallerden anlaşıldığı üzere YTTK, haksız rekabet hallerini örnekseme yolu ise sayarken TTK’ya oranla verilen örneklerin sayısını artırmış ve özellikle tüketicilerin ve kamu menfaatlerinin de korunması bakımından düzenleme yapmıştır. Bu yaklaşım haksız rekabetin korunması bakımından uygulama alanını genişletmekte ve Türkiye’deki düzenlemeleri Avrupa Birliği düzenlemeleri ile uyumlulaştırmaktadır. Ancak bu düzenlemelerin rekabeti sınırlandıracak şekilde kısıtlayıcı şekilde uygulanmasının ve olması gerekenden daha geniş şekilde yorumlanmasının önüne geçilmelidir. Bunun için, maddenin temelinde yatan dürüstlük kuralı ve dürüstlük kuralına aykırılığın tespiti oldukça önem taşımaktadır.