• Gürsel Mh. İmrahor Cd Tümleç Sok. No:29
  • Pazartesi - Cuma: 9.00 - 17.00
  • Dil Seçimi
  • Telefon
    +90 (212) 290 62 72 (pbx)

  • Mail
    info@basalanhukuk.com.tr

Patent ve Faydalı Model Hukuku

patent-hukuku.jpg

Buluş; “teknoloji alanındaki herhangi bir spesifik sorunun çözümü” olarak tanımlanır.

Patent; buluş sahiplerine buluşlarını ayrıntılı olarak açıklamaları karşılığında verilen bir belge olup, buluş sahibinin buluş konusu ürünü belirli bir süre üretme, kullanma, satma veya ithal etme hakkıdır.

Patent Hakkı; Geleneksel terminoloji ile sınai mülkiyet haklarının içinde önemli bir yer tutan, özellikle teknoloji transferinin aracı olması bakımından gelişmekte olan ülkeleri daha çok ilgilendiren maddi olmayan bir mala ilişkin haktır.

Patent;
Teknolojinin her alanındaki buluşlara;
- Türkiye’de ve dünyada yeni olması,
- Buluş basamağını içermesi,
- Sanayiye uygulanabilir olması,
Koşuluyla buluşların, sahiplerine belirli bir süre (20 yıl), bu buluş konusu ürünü üretme ve pazarlama hakkının tanınmasıdır.

Yenilik;
Başvuru tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde yazılı veya sözlü tanıtım yoluyla ortaya konulmamış veya kullanım ya da başka herhangi bir biçimde açıklanmamış, tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan buluşun yeni olduğu kabul edilir.

Buluş basamağı;
Tekniğin bilinen durumu dikkate alındığında, ilgili olduğu teknik alandaki uzmana göre aşikar olmayan buluşun, buluş basamağı içerdiği kabul edilir.

Sanayiye uygulanabilir olma;
Buluş, tarım dahil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikteyse, sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir.

Süre;
Patentlenebilirlik şartlarına haiz başvurular tescile bağlanır ve sahiplerine belirli bir süre (20 yıl) bu buluş konusu ürünü üretme, pazarlama gibi vs. hakların tanınmasını sağlar.

Korumanın kapsamı;  
Patent başvurusu veya patentin sağladığı korumanın kapsamı istemlerle belirlenir. Bununla birlikte istemlerin yorumlanmasında tarifname ve resimler kullanılır.

Patent Hakkının Sona Ermesi

Patent Hakkı;
- Hükümsüz sayılma,
- Koruma süresinin dolması,
- Patent sahibinin patent hakkından vazgeçmesi,
- Yıllık ücretlerin öngörülen sürelerde ödenmemesi,
sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer.

PATENT VE FAYDALI MODEL BELGELERİNİN HÜKÜMSÜZLÜK HALLERİ

Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 138 maddesi ve 109 maddesinde yer almaktadır.

Patent veya Faydalı Model Belgesi isteme hakkı ve Gasp ile ilgili hükümler ise 551 Sayılı KHK’nin 11-15 inci maddelerinde yer almaktadır.

Faydalı Model Belgesinin yayınına itiraz etmeyen kişilerin hükümsüzlük davası açamayacaklarına ilişkin 165 inci maddenin son fıkrası; Anayasa Mahkemesinin 23.03.2004 tarih ve 2001/1 Esas ve 2004/36 Sayılı Kararı ile “Anayasa’nın 36. maddesinde, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” denilerek dava açma hakkına yer verildiği, ancak bu maddenin, Anayasa’nın 91. maddesi ile sıkıyönetim ve olağanüstü haller dışında kanun hükmünde kararnamelerle düzenleme yapılamayacağı belirtilen ikinci kısmının ikinci bölümünde yer aldığından dava açma hakkını ilgilendiren düzenlemenin kanun hükmünde kararnamelerle yapılmasının olanaklı olmadığı ve sözkonusu fıkranın Anayasa’nın 91. maddesine aykırı olduğu gerekçesi ile iptali gerektiği, konunun diğer Anayasa kuralları yönünden incelenmesine gerek görülmeksizin” iptal edilmiştir. Dolayısıyla, Faydalı Model Belgesinin hükümsüzlüğü davasının açılması için bir ön koşul

niteliğinde olan yasal üç aylık süre içerisinde itiraz etmiş olmak zorunluluğu ortadan kalkmış, hükümsüzlük davası, zarar gören herkesin açabileceği bir dava haline gelmiştir.

Patent ve faydalı model belgelerinin hükümsüzlüğü konuları;

-Patent belgesinin hükümsüzlüğü ile ilgili genel hükümler ve hükümsüzlük talepleri,

-Faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü ile ilgili genel hükümler ve hükümsüzlük talepleri,

-İncelemeli patentin hükümsüzlüğü talepleri,

– İncelemesiz patentin hükümsüzlüğü talepleri,

– EPO patentinin hükümsüzlüğü talepleri,

– Tecavüzün olmadığına ilişkin iddialar (menfi tesbit) başlıkları altında aşağıda bulunmaktadır.

 

Patentin hükümsüzlüğü talepleri,

-Patent konusunun, patent verilme kriterlerinde belirtilen, patent verilebilirlik şartlarına sahip olmadığının,

-Buluşun, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığının;

-Patent konusunun, yapılmış olan başvurunun kapsamı dışına çıktığı veya patentin buluşun bütünlüğü ile ilgili bir başvuruya veya Patent isteme hakkının gasbı ile ilgili 109. maddeye göre yapılan bir başvuruya dayandığı ve onların kapsamlarını aştığının;

-Patent sahibinin, patent isteme hakkı ile ilgili 85. maddeye göre patent isteme hakkına sahip bulunmadığının, ispat edilmesi gerekir.

Patent sahibinin, patent isteme hakkı ile ilgili 85. maddeye göre patent isteme hakkına sahip bulunmadığı hakkındaki iddia, ancak, buluşu yapan veya halefleri tarafından ileri sürülebilir. Bu durumda, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin patent isteme hakkının gasbı ile ilgili 109. maddesi hükümleri uygulanır ve hak sahibi,

-Gasbın söz konusu olduğu dava konusu önceki patent başvurusunun kendi başvurusu olarak kabul edilmesini ve işlem görmesini isteyebilir, veya

-Aynı rüçhan hakkından yararlanarak aynı buluş için yeni bir patent başvurusu yapabilir (Bu başvuru ilk başvurunun tarihi itibariyle işlem görür. Bu durumda, gasbın söz konusu olduğu başvuru hükümsüz kalır). veya

-Gasbın söz konusu olduğu başvurunun red edilmesini talep edebilir. 

Patentin hükümsüzlüğü talebi patentin bazı istemleri için yapılabilir. Bu talep, patentin kısmi hükümsüzlüğü anlamındadır. Ancak herhangi bir istemin kısmen hükümsüzlüğü talep edilemez, edilse dahi herhangi bir istem kısmen hükümsüz kılınamaz.

Patentin hükümsüzlüğünü, zarar gören kişiler, Cumhuriyet Savcıları kanalıyla ilgili resmi makamlar ve aynı buluş ile ilgili patent isteme hakkına sahip kişiler talep edebilir.

Patentin hükümsüzlüğü, koruma süresinin devamınca veya hakkın sona ermesini izleyen beş yıl içinde dava edilebilir. Bu hüküm patent hakkının herhangi bir nedenle sona ermesinden (patentin süresinin dolmasından, yıllık ücretlerin ödenmemesinden gibi) 5 yıl sonrasına kadar talep edileceği anlamındadır.

Patentin hükümsüzlüğü davası, davanın açıldığı anda Patent Sicili’nde patent sahibi olarak kayıtlı kişiye karşı açılır.

Patentin hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde, kararın sonuçları geçmişe etkili doğar ve patent veya patent başvurusuna, hukuki bakımdan sağlanan koruma, hükümsüzlük kapsamında doğmamış sayılır.

Hükümsüzlük geriye dönük olarak, (patent sahibinin kötü niyetli olarak hareket etmesinden kaynaklanan zararın giderilmesine ilişkin tazminat talepleri saklı kalmak üzere),

a – Patentin hükümsüz sayılmasından önce, bir patente tecavüz sebebiyle verilen hukuken kesinleşmiş ve uygulanmış kararları;

b – Patentin hükümsüzlüğüne karar verilmeden önce, yapılmış ve uygulanmış sözleşmeleri, (ancak, hal ve şartlara göre, haklı sebepler ve hakkaniyet düşüncesi ile sözleşme uyarınca ödenmiş bedelin kısmen veya tamamen iadesi mümkündür) etkilemez. 

Faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü ile ilgili genel hükümler ve hükümsüzlük talepleri

Faydalı Model belgesinin hükümsüzlüğü ile ilgili genel hükümler Sınai Mülkiyet 144. maddesinde yer almaktadır. Bu maddedeki hükümler değerlendirildiğinde;

Faydalı Model belgesinin hükümsüzlüğü için,

a – Faydalı model belgesi konusunun, faydalı model belgesi verilme kriterlerinde aykırılığının,

b – Faydalı model belgesi konusu buluşun, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alandaki bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığının,

c – Faydalı model belgesi konusunun, faydalı model belgesi verilmesi için yapılmış olan başvurunun kapsamı dışına çıktığının veya faydalı model belgesinin buluşun bütünlüğü ile ilgili bölünmüş başvuru anlamında ayrılmış olan bir başvuruya veya Patent isteme hakkının gasbı ile ilgili 12 inci maddeye göre yapılan bir başvuruya dayandığı ve onların kapsamlarını aştığının,

d – Faydalı model belgesi sahibinin, faydalı model belgesi isteme hakkına ilişkin faydalı model belgesi isteme hakkına sahip bulunmadığının,

ispat edilmesi gerekir.

Faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü davası,

-Zarar gören üçüncü kişiler veya Cumhuriyet Savcılığı vasıtasıyla ilgili resmi makamlar, veya

-Faydalı model belgesi isteme hakkına sahip kişiler tarafından açılabilir.

Faydalı model sahibinin, faydalı model isteme hakkına sahip bulunmadığı hakkındaki iddia, ancak, buluşu yapan veya halefleri tarafından ileri sürülebilir. Bu durumda, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin Patent isteme hakkının gasbı ile ilgili 109. maddesi hükümleri uygulanır ve hak sahibi,

-Gasbın söz konusu olduğu dava konusu önceki faydalı model başvurusunun kendi başvurusu olarak kabul edilmesini ve işlem görmesini isteyebilir, veya

-Aynı rüçhan hakkından yararlanarak aynı buluş için yeni bir faydalı model başvurusu yapabilir (Bu başvuru ilk başvurunun tarihi itibariyle işlem görür. Bu durumda, gasbın söz konusu olduğu başvuru hükümsüz kalır), veya

-Gasbın söz konusu olduğu başvurunun red edilmesini talep edebilir.

551 Sayılı KHK’nin 165 inci maddesinin üçüncü fıkrası “Zarar gören üçüncü kişilerin ve ilgili resmi makamların faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünü talep edebilmeleri için, (faydalı model belgesinin yayını sonrası itiraz ile ilgili olan) 161 inci maddeye göre itiraz yapmış olmaları şarttır” hükmünü amirdir. Bir başka ifade ile bu hüküm “faydalı model belgesi başvurusunun yayınına itiraz etmeyenlerin (faydalı model isteme hakkı sahipleri hariç) hükümsüzlük talebi ile dava açamayacakları anlamındadır.

Faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü, patentlerdeki durumdan farklı olarak sadece koruma süresinin devamınca talep edilebilir. Oysa patentlerde hakkın sona ermesinden itibaren 5 yıllık bir süre içinde de hükümsüzlük davası açılması söz konusudur.

Faydalı modelin hükümsüzlüğü talebi, patentlerde olduğu gibi faydalı modelin bazı istemleri için yapılabilir. Bu talep, faydalı modelin kısmi hükümsüzlüğü anlamındadır. Ancak herhangi bir istemin kısmen hükümsüzlüğü talep edilemez, edilse dahi herhangi bir istem kısmen hükümsüz kılınamaz.

 

EPO patentinin hükümsüzlüğü talepleri

Bilindiği üzere Türkiye 1 Kasım 2000 tarihinden itibaren Avrupa Patent Sözleşmesine taraf olmuştur. Bu Sözleşme hükümlerine göre 1 Kasım 2000 tarihinden sonra Avrupa Patent Ofisi’ne (EPO) başvurusu yapılmış ve tüm araştırma ve inceleme işlemleri Avrupa Patent Ofisi tarafından gerçekleştirilerek verilen ve koruma kapsamını gösteren ülkeler arasında Türkiye’nin de yer aldığı (seçildiği) patentler Türkiye’de verilmiş bir patent gibi hüküm ifade ederler. Avrupa Patentlerinin Türkiye’de hüküm ifade etmeleri ile ilgili durumlar;

-EPO’ya başvurusu yapılmış ve EPO tarafından yayınlanmış başvuruların Türkiye’de hüküm ifade etmesi,

-EPO tarafından verilmiş bir Avrupa Patentinin Türkiye’de hüküm ifade etmesi,

başlıkları altında aşağıda açıklanmaktadır.

EPO’ya başvurusu yapılmış ve EPO tarafından yayınlanmış başvuruların Türkiye’de hüküm ifade etmesi,

EPO’ya başvurusu yapılmış ve EPO tarafından yayınlanmış bir Avrupa Patenti başvurusunun Türkiye’de hüküm ifade etmesi için söz konusu başvurunun istemlerinin Türkçe tercümesinin Türk Patent Enstitüsü’ne verilmesi ve istemlerin TPE tarafından Resmi Patent Bülteninde (T3 türü yayın) yayınlanmış olması gerekir. Bu aşamadan itibaren söz konusu başvuru geçici korumaya hak kazanmış olur ve başvuru sahibinin Türkiye’de, başvurudan doğan haklarını kullanabilmesini sağlar. Bu verilmiş Avrupa Patenti değildir.

EPO tarafından verilmiş bir Avrupa Patentinin Türkiye’de hüküm ifade etmesi,

EPO tarafından verilmiş ve koruma kapsamındaki ülkeler arasında Türkiye’nin de seçildiği bir Avrupa Patentinin Türkiye’de hüküm ifade edebilmesi için, patentin verildiğinin EPO Bülteninde yayınından itibaren 3 ay içinde tarifname, istemler ve özetinin Türkçe tercümesinin ve şekillerinin Türk Patent Enstitüsü’ne verilmesi ve verilen Avrupa Patentinin fasikülünün TPE tarafından Resmi Patent Bülteninde (T4 türü yayın) yayınlanmış olması gerekir. Bu aşamadan itibaren söz konusu Avrupa Patenti Türkiye’de verilmiş bir patent olarak işlem görür ve patent sahibinin Türkiye’de, patentten doğan haklarını kullanabilmesini sağlar.

EPO’ya başvurusu yapılmış ve EPO tarafından yayınlanmış başvuruların işlemleri EPO nezdinde yürütülmekte olduğundan bu başvurularla ilgili işlemler de EPO nezdinde ve Avrupa Patent Sözleşmesi hükümleri kapsamında yürütülmek zorundadır. Başvuru halindeki bir Avrupa patenti ile ilgili olarak patent verilme krtierlerine haiz olmadığı iddiası ancak Avrupa Patent Ofisine üçüncü kişi görüşü olarak bildirilebilir. Bu bir itiraz olmayıp sadece üçüncü kişi görüşüdür. EPO bu görüşü gerekli görürse dikkate alır.

EPO tarafından verilmiş ve koruma kapsamındaki ülkeler arasında Türkiye’nin de seçildiği bir Avrupa Patentinin hükümsüzlüğü iddiası ise;

-patentin verildiğinin EPO Bülteninde yayınından itibaren 9 ay içinde EPO nezdinde itiraz dosyalanması,

-Türkiye’de patentin hükümsüzlüğü davası açılması olmak üzere 2 yolla ileri sürülebilir.

Bunlardan EPO nezdindeki itirazın kabul edilmesi halinde söz konusu patent, verilecek karara göre kısmen ya da tamamen, verildiği tüm ülkelerde hükümsüz olur. Türkiye’de açılacak EPO patentinin hükümsüzlük davası kabul edilerek patentin kısmen ya da tamamen hükümsüz kılınmasına karar verilirse, bu karar sadece Türkiye için geçerli olur ve patent, verildiği diğer ülkelerde geçerliliğini sürdürür.